Meditasyon yapmaya mı karar verdiniz? Meditasyon son dönemde inanılmaz derecede popüler oldu, ileri yaştakiler dahil herkes meditasyon yapmaya ve meditasyonun hayatları üzerindeki birçok faydası hakkında konuşmaya başladı.
Siz de kendinize “bir yerde sessizce ve hiçbir şey yapmadan oturmak hayatımı nasıl iyi yönde etkileyebilir?” diye soruyor olabilirsiniz.
Yeni başlayanlar için, “sözde” gerçek dünyada birçok iş halledebilecekken, meditasyon yapmak hem tam bir vakit kaybı hem de sıkıcı gibi görünebilir. Herkesin gerçekleştirmek istedikleri hayalleri, halledilmesi gereken işleri, bakması gereken bir ailesi ve öğrenmesi gereken dersleri var.
Oysa ki, bir kez düzenli meditasyon yapmaya başladığınızda, tüm bu sorular eriyip gidecek. Bu konuda bilgi ve destek alabileceğiniz o kadar çok yer var ki, hep anlatılan o eksiksiz mutluluk ve dinginlik hissine ulaşmanız için yıllar geçmesi gerekmeyecek.
Meditasyona başlamanıza yardımcı olacak bu 6 basit adımı açıklamadan önce, kendi kendinize meditasyon yolculuğunuza başlamanıza yardımcı olacak bir örnek verelim.
Hepimiz hayatımızın bir döneminde gerçek aşkla tanışmışızdır. Bu aşkla belki ergenlik döneminizde, belki yirmili yaşlarınızda ilk gerçek ilişkinizde, belki de kırklı yaşlarınızda dördüncü evliliğinde karşılaşmış olabilirsiniz.
Sizden aşık olduğunuzda nasıl hissettiğinizi anlatmanız istense, elinizde geldiğince çeşitli sıfatlarla aşkınızı tarif etmeye çalışırsınız, ama o coşku hissini gerçekten tarif edebilir misiniz? Aşkınızı anlatırken insanlar yüzünüzün aydınlandığı görecek, ancak nasıl hissettiğinizi anlayamayacaklar.İşte meditasyon da aynen böyle bir his.
Her birimiz benzersiz bireyleriz ve dolayısıyla deneyimlerimiz de benzersiz oluyor. Bazı insanlar parlak ışıklar görürken, bazıları etraflarını bir huzur hissinin sardığını söyleyebilir, bazıları bir mantra kullanmayı tercih ederken, bazıları o güzel yere gitmek için müzik dinleyebilir ve bazıları sabah, bazıları ise akşam meditasyon yapmak isteyebilir. Meditasyonda “yanlış” deneyim diye bir şey yoktur.
Aşağıda açıkladığımız 6 adımın yeni başlayanların ilk meditasyon deneyimlerinde onlara yardımcı olacağını umuyoruz.
Adım 1: Rahat bir nokta belirleyin
Kendinize kolayca erişebileceğiniz ve dolayısıyla meditasyondan kaçmanız için size bahane yaratmayacak kişisel bir nokta hazırlayın. Bu nokta, yatak odanız, arka bahçe veya mutfak vb. olabilir. Yer seçiminde önemli olan seçtiğiniz noktanın size esenlik hissi vermesidir.
Meditasyon sırasında herhangi bir desteğe ihtiyacımız yok, ancak bazıları bir mum yakmanın veya rahatlatıcı bir müziğin kendilerine yardımcı olduğunu düşünüyor. Bu noktayı kendi isteklerinize göre düzenleyin ki, meditasyon zamanı geldiğinde oraya gitmeye can atasınız.
Adım 2: Rahatça Oturun
Yerde bağdaş kurmak size rahat gelmiyorsa, bir yastık veya bir tabure kullanabilir, sırtınızı duvara yaslayabilir ve hatta bir sandalyede de oturabilirsiniz. Önemli olan kendinizi rahat hissetmenizdir, böylece meditasyon sırasında kafanız dağılmaz. Ancak, sırtınızın/omurganızın hep dik ve rahat olduğundan emin olun.
Adım 3: Merkeze dönmek için derin derin nefes alın
Meditasyonun en önemli kısmı bu kısımdır. Sırtınız dik bir şekilde rahatça otururken, kalbinizde hassas bir farkındalık yaratın. Gülümseyin. Daha sonra, burnunuzdan yavaşça nefes alırken, kollarınızı vücudunuzun iki tarafından yukarı doğru kaldırın ve ellerinizi başınızın üstünde “Namaste” pozisyonunda birleştirin. (Aşağıdaki resme bakın)
Sonra, yine burnunuzdan yavaşça nefes vererek, ellerinizi yavaşça başınızın yanından aşağı indirin ve Namaste pozisyonundayken kalbinizin tam üstüne getirin. Soluk alıp verme alıştırmasını üç kez tekrar edin.
TheLifeCo merkezlerinde Zihinsel Sağlık ve Mindfulness programlarına katılmak için müşteri ilişkileri yöneticilerimizle görüşebilirsiniz.
Adım 4: Vücudunuzu tarayın
Omurganızın dik durduğundan emin olarak, farkındalığınızı ayaklarınıza kaydırın, ayaklarınızın nasıl hissedildiğini fark edin, sonra nazikçe vücudunuzu aşağıdan yukarıya, başınıza kadar tarayın ve her bir bölgesinin tamamen gevşemesini sağlayın. Dilerseniz düzel bir tütsü yakarak kolayca gevşeyebilir ve zihninizi sakinleştirebilirsiniz.
Vücudunuzun her bir bölgesini nasıl hissettiğinize ve gergin bir nokta olup olmadığına dikkat edin, gergin bir noktaya geldiğinizde, o bölgeyi rahatlatmak için gönül gözünüzü kullanın. Pek çok kişi omuzlarının, sırtının üst kısmının ve dizlerinin gergin olduğunu hisseder. Yine gerilimin en çok hissedildiği yerlerden biri de çenedir, bu yüzden çenenizi gevşetmeyi de unutmayın.
Adım 5: Düşüncelerinizi gözlemleyin
Meditasyonun en ilginç noktası da burası. İlk olarak, sırtınızın hala dik olduğundan emin olun. Farkında olmadan, kamburlaşabiliriz. Kafanızdaki düşüncelerin farkına varın. İlk başta, bunlar çoğunlukla yapılması gereken işleriniz olacaktır. Alışveriş listeleri, akşam yemeğine ne pişirileceği, gidilecek yerler, aranacak kişiler vb. Elbette bunları düşünmeniz çok normal.
Ancak bu defa, bu düşünceler kafanızda gezinirken, sizin dışarıda olduğunuzu ve sadece bir tanık olduğunuzu varsayın ve düşüncelerinizin geçip giderken onları sadece izlediğinizi düşünün. İşte hepsi bu. Düşünce içinden ortaya çıkabilecek herhangi bir duyguya bağlanmadan sadece gözlem yapın. (Yararı olacağını düşünüyorsanız, kendinize bu düşüncelere sonradan bağlanabileceğinizi söyleyin, ancak bu iki dakika boyunca sadece tanık olacaksınız).
Zihninizin başladığınız noktaya göre tamamen farklı bir yere gittiğini her fark ettiğinizde (Yılbaşı yemeğini düşünmek de nerden çıktı!), dikkatinizi yine kalp merkezinize yoğunlaştırın.
Adım 6: Meditasyonu bitirin
Birkaç dakika boyunca düşüncelerinizi gözlemledikten sonra, bir süreliğine farkındalığınızı kalbinize geri kaydırın ve burada kalın. Sonra kendinizi yavaş yavaş çevrenize adapte edin. Yavaşta kalkın ve gününüze olağan şekilde devam edin. Yarattığınız farkındalığı bir sonraki seansınıza kadar içinizde taşımaya çalışın.
Her gün 5 dakika ile başlayabilir, zaman içinde kendinizi daha rahat hissettikçe bu süreyi uzatabilirsiniz. İşe yaramıyor gibi hissetseniz de vazgeçmeyin. Meditasyonun pozitif etkilerini hissetmeniz zaman alacaktır, dolayısıyla kendinize biraz zaman tanıyın; meditasyonun yaşam kalitenizi nasıl arttırdığını kendi gözlerinizle göreceksiniz.
TheLifeCo merkezlerinde Zihinsel Sağlık ve Mindfulness programlarına katılmak için müşteri ilişkileri yöneticilerimizle görüşebilirsiniz.
Yaşlanmaya Meydan Okumak ve Genç Kalmak İçin Meditasyon
Kültürler, toplumlar veya cinsiyetler arasında kalıcı gençliğin ve zindeliğin sırrına erişme arayışı on yıllardan beri süregelmektedir. Zinde kalmak ve yaşlanmayı mümkün olduğunca geciktirmek çoğumuzun ilgisini çeker.
Yediklerimizi kontrol altında tutmak ve egzersiz yapmak hiç şüphesiz sağlıklı bir bedene ulaşmamızda önemli bir rol oynar. Ancak, bedenimizin karmaşık fonksiyonlarını kontrol eden zihnimizin sağlıklı kalmasını sürdürebilmek bir hayli umut veren neticeyi beraberinde getirir. Bedenimizi genç ve enerjik tutmanın doğal bir yöntemini keşfetmek üzerinde harcanan zamana değecektir.
Zihnimiz Nasıl Bedenimizi Etkiler ve Yaşlanmayı Geciktirir?
Düşünme ve etrafımızı saran çevreye cevap veya tepki verme biçimlerimiz tamamen zihnimiz tarafından belirlenir. Kan basıncımızdan hormon üretimine ve bu hormonların kandaki seviyelerine ve stres karşısında verdiğimiz tepkilere kadar her şey zihnimizin durumuna bağlıdır.
Faydalarından mümkün olduğunca çok yararlanabilmek için zihinsel sağlığımızın üzerine düşmemiz hiç şüphesiz bilgece bir davranış olacaktır; üstelik doğum günü pastamızdaki mumların sayısının gün geçtikçe artmasına rağmen genç görüneceksek buna değer!
Anti-aging Meditasyonu
Araştırmalar gösteriyor ki, zihnimizi ve bedenimizi rahatlatıcı bir durumda tutmamız psikolojik yaşımızı kronolojik yaşımızdan daha aşağıda tutmamızı büyük bir ölçüde başarmamızı sağlayacaktır. Bir çok anti-aging araştırmasındaki bulgular düzenli yapılan derin meditasyonun melatonin, DHEA ve kortizol gibi yaşımızı etkileyen en önemli üç hormonun üretimini önemli düzeyde etkilemektedir.
- Meditasyon melatonin seviyesini yüzde 98 ila 300 oranında arttırabilir. Melatonin her ne kadar uyku hormonu olarak bilinse de, aynı zamanda yaşlanmayı geciktirici, bağışıklığı düzenleyici, anti depresan ve antioksidan etkileri bulunmaktadır. Hücre yıkımını önemli ölçüde azaltır ve enerji seviyesini yükseltir.
- DHEA hormonu üretimini yüzde 44 ila 90 oranında arttırabilir.
- Biz yaşlandıkça salınımı azalan DHEA hormonu güçlü bir anti-aging hormonu olmasının yanısıra psikolojik yaşımızı belirleyen anahtar faktörlerden biridir. Bedeni hastalıklara karşı korur, libidoyu arttırır ve bedenin gençliğini ve cinsel gücünü belirli bir seviyenin üzerinde tutar.
- Kortizol seviyesini yüzde 47 oranında azaltır. Kortizol hormonunun, cildin ve kırışıklıkların incelmesi gibi bilişsel sağlığa zarar veren etkileri bulunmaktadır. Anlayacağınız, bu hormon erkenden yaşlanmanıza neden olur!
Yapılan sayısız araştırma gösteriyor ki meditasyon kan basıncını düşürmeye, stresi azaltarak psikolojik sağlığı korumaya yardımcı olur. İş hayatımızın, ilişkilerimizin veya diğer faktörlerin hayatlarımıza soktuğu stresi yönetmek ve aynı zamanda azaltmak için meditasyonun iyileştirici etkisiyle kendimizi güçlendirmemiz, genç ve hastalıklardan uzak bir yaşamın tadını çıkarmamızı sağlar.
