Oruç, binlerce yıldır hem dini hem de tıbbi bir uygulama olarak kullanılmıştır. Eski Çin, Yunan ve Romalı doktorlar tıbbi amaçlarla oruç tutmayı önerirdi. Günümüzde ise oruç, fiziksel, zihinsel ve ruhsal sağlık için doktorlar ve terapistler tarafından tavsiye edilmektedir. Bu blog ile su orucu nedir ve nasıl yapılır sorularının cevaplarını detaylı bir şekilde öğrenmeye hazır olun!
Merriam Webster Sözlüğünde anlatıldığı gibi, oruç tutmak ‘idareli yemek veya bazı yiyeceklerden kaçınmaktır.’ Yani, bir süre yiyecek ve içeceklerin bir kısmını, tamamını veya her ikisini birden yememektir. Aslında bir anlamda, hepimiz yaşamlarımız boyunca bir şekilde oruç tutuyoruz. Örneğin bildiğiniz üzere, ameliyat, diğer prosedürler veya tıbbi testlerden önce oruç tutulması önerilir.
Orucunun ilk destekçilerinden biri Amerikalı yazar Mark Twain’dir. “Küçük bir açlık, ortalama bir hasta için gerçekten en iyi ilaçlardan ve en iyi doktorlardan daha fazlasını yapabilir. Kısıtlı diyetten bahsetmiyorum; Bir veya iki gün boyunca yemekten tamamen uzak durmaktan bahsediyorum.”
Belirli bir süre boyunca yeme eylemini sınırlamak ve bütün gün sadece su tüketmek, vücudun kendini temizlemesini, iyileştirmesini ve yenilemesini kolaylaştırır. Vücudun doğal arınma, iyileşme ve yenilenme süreçlerinin etkili bir şekilde çalışması vücuda giren su miktarına bağlıdır. Su ile vücuda giren oksijen ve mineraller hücre yenilenmesini destekler, cildin elastikiyetinin artmasını sağlar ve zararlı toksinlerin atılması için vücudu tetikler. Bu nedenle aynı zamanda ‘su ile arınma’ olarak da bilinir.
Çoğu temizleyici diyete oruç denir, ancak su orucunda kalori alımınız sıfırdır. Su orucu nedir: kişinin yemek yemediği ve sadece su içerek beslendiği bir oruç türüdür. Su Orucu kilo vermenize yardımcı olabilir, ancak güvenli midir ve etkileri uzun vadede devam eder mi? Su diyeti nasıl yapılır ?
TheLifeCo merkezlerinde Su Orucu Programına katılmak için müşteri ilişkileri yöneticilerimizle görüşebilirsiniz.
Su Orucu Nedir ve Terapötik Su Orucu Nedir?
İnsanlar, ruhsal veya dini nedenler, kilo vermek veya belirli sağlık sorunlarından kurtulmak için su orucu tutabilir. Günümüzde genellikle meditasyonla birlikte, doğal sağlık ve zindelik hareketlerinde popüler hale geldi.
Özellikle tıbbi nedenlerden dolayı bu orucu yapmak istiyorsanız, bir sağlık uzmanından tavsiye almalısınız. Belirli yönergelere göre profesyonel gözetim altında oruç tuttuğunuzda, buna terapötik oruç da denir.
Su Orucu Nasıl Yapılır?
Su (terapötik) oruçta sağlık profesyoneli sağlık geçmişinizi sorar ve fizik muayenesi yapar. Bu oruç esnasında hastalar günlük olarak izlenir ve gerekirse sağlık profesyoneli orucu sonlandırabilir. Denetimsiz bir oruçla karşılaştırıldığında, uzman denetiminde yapılan bir orucun hem duygusal ve fiziksel olarak başarılı olma olasılığı daha yüksektir.
“Düzensiz, karmaşık, dikkatimizin dağınık olduğu ve talepkar zamanlarda yaşıyoruz … İster dua veya meditasyonda ister görselleştirmede, oruç tutarken veya şarkılarda, otomatik pilottaki yoğun günlerin dışında olağan rollerimizin dışına çıkmamız gerekiyor.”
– Budist öğretmen ve psikoterapist Jack Kornfield
Su Orucunun Faydaları Nelerdir?
Araştırmalar, su orucunun otofajiyi desteklediğini ve Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kanser vb. birçok kronik hastalığın riskini azaltabileceğini gösteriyor. Otofaji, hücrelerinizin eski parçalarının parçalanıp geri dönüştürüldüğü bir süreçtir.
Bazı hayvan çalışmaları, otofajinin yaşam süresini uzatmaya da yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Ayrıca Otofaji, bağışıklık sistemini tetikleyerek yeni beyaz kan hücrelerinin üretimini başlatır. Zaten bildiğimiz gibi, beyaz kan hücreleri vücudumuzun bağışıklık sisteminin çok önemli bir bileşenidir. Bu nedenle, bu orucunun faydalarından biri bağışıklık sisteminizi yeniden başlatmaktır da diyebiliriz.
Auto (kendi) ve Phagein (yemek) anlamına gelen Yunanca iki kelimenin birleşmesinden türeyen ‘autopagy’ veya otofaji, vücut hücrelerinin vadesi dolan mekanizmalarının (örneğin hücre zarları veya proteinler), hücrelerin kendi kendini sindirmesi, canlılığı sürdürecek yeterli enerjiye sahip olunmadığında ise vücudun bu eski hücreleri geri dönüşüme sokması anlamına geliyor. Bu sistem bazen hücrelerin planlanmış, programlı ölümü olarak da anılıyor. Ne kadar ölüm gibi olumsuz duyulan bir isimle anılsa da, otofaji sağlık için vazgeçilmez bir süreç.
Araştırmalar uzun süre ve tıbbi olarak denetlenen su orucunun kan basıncını düşürebileceğini göstermektedir. Bu da yüksek tansiyonu olan insanlara son derece yardımcı olabilir. İnsülin ve leptin duyarlılığını da artırabilir. İnsülin ve leptin, vücudun metabolizmasını etkileyen temel hormonlardır. İyileştirilmiş insülin duyarlılığı, vücudunuzun kan şekeri seviyelerini verimli bir şekilde düşürülmesi anlamına gelir. Ayrıca, leptine daha duyarlı olmak, vücudunuzun açlık sinyallerini daha verimli bir şekilde işlemesine ve dolayısıyla obezite riskinizin azaltmasına yardımcı olabilir.
Su Vücut İçin Ne Yapar?
Suyun hücrelere ulaşması ve onlara hidrasyon sağlaması uzun bir yolculuk gerektirir. Bunun nedeni, suyun yiyecek gibi sindirilmek yerine vücudunuzun sisteminde tamamen emilmesidir. Aç karnına su içtiğinizde emilimi daha hızlı gerçekleşir. Bazen ağız ve beyin arasındaki bağlantı, vücudumuzun ihtiyaç duyduğundan daha fazla su içmemize neden olabilir. Vücudunuz yeterli miktarda suya sahip olduğunda, fazla suyu tahliye etme sürecine başlar.
Sağlıklı bir vücudu korumak ve dehidrasyona uğramamak için su çok önemlidir. Su içmenin vücuda içten dışa muazzam faydaları vardır. Yeterli su içmek günlük yaşamınızda yüksek enerji ve fiziksel performans seviyelerine sahip olmanıza yardımcı olur. Cildinizin yenilenme gücünü ve saç büyümesini destekler. Hidrasyon, beyni ve diğer bedensel işlevleri sürdürmek için de çok önemlidir.
Su, vücutta yeterli sıvı bulunmamasından kaynaklanan baş ağrısı semptomlarını ve migreni azaltır. Vücudunuzun detoksifikasyon süreci esas olarak içtiğiniz suya bağlıdır. Çünkü böbreğinize yeterli miktarda su verilmediğinde, bu böbreklerle ilgili hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle su, en önemli detoks organlarımızdan biri olan karaciğerin dokularını temizleyerek ve terleyerek detoks sürecine yardımcı olur.
Su Orucuna Başlamadan Önce Dikkat Edilmesi Gerekenler
Eti elinizden geldiğince kendinizden uzak tutmaya çalışın; diğer hayvansal ürünleri de sınırlandırmaya çalışın, süt ürünlerini bilinçli bir şekilde tüketin. Diyetinizin %75’ini çiğ veya buharda pişirilmiş sebzelere donatmaya çalışın. Kalan %25, yüksek asidik yiyecekleri de içermemelidir. Sindiriminiz zayıfsa, diyetinizdeki buharda pişmiş veya pişmiş sebze miktarını artırabilirsiniz.
Akşam yemeğinizi en geç saat 19.00’da yemeye çalışın. 19.00’dan sonra bitki çayı ve çiğ kuruyemiş atıştırmalık olarak tüketilebilir. Şeker veya ilave şeker içeren gıdalardan kaçınmak iyidir. Bu gıdaları organik bal, agave şurubu, hurma şurubu veya hindistan cevizi şekeri ile değiştirmeye çalışın.
Kızarmış yiyecekler veya yağda pişirilmiş yiyecekler yemeyin. Yağ kullandığınızda mümkünse avokado yağı, soğuk preslenmiş organik zeytinyağı veya keten tohumu yağı kullanın.
Su orucu öncesi tüm sıvıların güvenli olduğu yanılgısına düşmeyin! Besinlerin sıvı formunda olması her zaman için sağlıklı veya detoksa uygun oldukları anlamına gelmez.
Su orucu gibi programlardan önce kahve, enerji içecekleri, şekerli meşrubatlar ve alkolden mümkün olduğunca uzak durmak gerekiyor. Bu içeceklerin kan şekerinde ve enerji seviyelerinde ani iniş çıkışlara sebep olması vücudunuzun su orucuna hazır hale gelmesine engel olabilir.
Lütfen paketlenmiş yiyecek-içeceklerden uzak durmaya çalışın veya organik gıda sertifikalı olanları göz önünde bulundurun.
TheLifeCo merkezlerinde Su Orucu Programına katılmak için müşteri ilişkileri yöneticilerimizle görüşebilirsiniz.
Su Orucuna Başladıktan Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler
Su orucu zihinsel ve fiziksel olarak zorlayıcı olabilir, bu nedenle insanlar kendilerini aşağıdaki maddelerdeki gibi hazırlamalıdır:
- Oruçtan önce enerjisi yüksek yiyeceklerle düzgün beslenmek
- Dinlenmeye zaman ayırmak
- Kendini iyi hissetmiyorsa veya çok yorgunsa oruç tutmaktan kaçınmak
- Ağır egzersizden kaçınmak
- Başlamadan önce öğünlerin boyutunu azaltarak ve en az bir hafta boyunca vegan bir diyet uygulayarak, yavaş yavaş hızlanmayı düşünmek
- Daha önce su orucu yapmadıysanız, tıbbi gözetim altında yapmayı düşünmek ve su tüketimi konusunda dikkatli davranmak.
Oruçta yeterince su içmek şarttır ve bunu güne yaymalısınız. Ancak su diyeti sırasında faydasından çok zararlı olabileceği için normalden fazla içmemelisiniz.
Su orucu, vücudu ihtiyacı olan yakıttan mahrum bıraktığı için kendinizi yorgun ve düşük enerjili hissedebilirsiniz. Özellikle uzun süre bu orucu tutuyorsanız, baş dönmesi, halsizlik, asabiyet veya mide bulantısı hissedebilirsiniz. O zaman tıbbi yardım almalısınız. Gerekirse sağlık görevlisi hayati değerlerinizi kontrol eder ve orucu sonlandırır.
Baş dönmesi, halsizlik, huzursuzluk ve mide bulantısı gibi tüm bu faktörler göz önüne alındığında, orucunuz sırasında gözetimin amacı ve önemi daha belirgin hale gelir. Özellikle oruç konusunda deneyimli bir sağlık profesyoneli tarafından denetlenmek, katılımcının güvenli ve başarılı bir oruç deneyimi yaşama şansını artıracaktır. Sağlık profesyoneli, katılımcının bireysel ihtiyaçlarına göre gerekli ayarlamaları yapacaktır.
Su orucuna hazırlanmak için ücretsiz TheLifeCo ön detoks kitini indirebilirsiniz.
Ne Kadar Su İçmeliyim?
Hatırlanması gereken ilk şey, vücudumuzun %60-70’inin SU olduğudur. Bu nedenle, temizlik sürecini desteklemek için günde yeterli miktarda su içmeniz çok önemlidir, günde en az 7-8 bardak su içmeniz gereklidir diyebiliriz.
Yeterli su içmemek, bu oruç sırasında en çok gözlemlediğimiz problemdir. Vücut susuz kalır, bunun sonucunda daha asidik hale gelir ve hücreler kanı alkalize edecek kadar suyu almaz. Bu da arınma sürenizin yavaşlamasına sebep olur. Bu sorun, vücuttaki elektrolitleri yüksek tutmak için serum veya Himalaya deniz tuzu içecekleri gibi sıvılar verilerek çözülür.
Su Orucu En Fazla Ne Kadar Tutulmalı?
Su orucundan verimli bir şekilde faydalanabilmek için en az üç gün sürdürmeniz gerekir. Ancak kronik hastalığı olanlara en az (2) 14 gün ardışık oruç süresi, ve her oruç periyoduna Oruç Sonrası dönem olarak fazladan 7 gün gerekebilir.
Neden Oruç Tutmalıyız?
İnsanların hastalık dediği şeyin gerçekte ne olduğuna baktığımızda, temelde vücudun toksin birikimine verdiği tepki olduğunu görürüz. Bu toksinler karaciğerde, kalpte, koroner arterlerde birikebilir. Önce eklemlerin her yerinde birikir ve sonra tüm vücutta birikerek toksinler vücudumuza adapte olabilir. Bu adaptasyon, diyabet, hipertansiyon veya kanser olsun, hastalık dediğimiz şeydir. Ne olduğu önemli değil. Altta yatan neden buysa, o zaman vücudunuzu kesinlikle arındırmanız gerekmektedir.
Su orucunun özellikle eklem iltihaplarına iyi geldiğini söyleyebiliriz. Bunun en önemli sebeplerinden biri ise, eklem ve kemiklerde biriken toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olmasıdır. Özellikle artrit eklem iltihabı gibi sorunlarda vücuttaki ödem ve şişlikten korunabilmek için su orucunun denemeye değer olduğuna emin olabilirsiniz.
Peki, vücudumuzu nasıl baştan aşağıya arındırabiliriz? Yeşil sıvı detoksu veya kil & limon detoksu yapılabilir, ya da detoksun en büyüğü olan su orucu yapılabilir. Vücudumuzun %70’i sudur ve %72 suya ihtiyacı vardır. Vücudumuzdaki su seviyesi biz yaşlandıkça azalır, 20 yaş civarında susuz kalmaya başlarız ve bu susuzluğu açlık sanarız.
Su Orucu Nihai Yenilenmedir
Nasıl ki gece uyuduğunuzda günün yorgunluğunu ve enerji tükenmişliğini sıfırlayabiliyorsanız su orucu yaparken de aynı etkiyi alabilirsiniz. Uykuyla kutsanmışsınız gibi, ertesi gün yeni bir başlangıç, yeni bir şans elde edersiniz. Çünkü bu oruç nihai yenilenmedir. Temelde yemek yemediğinizde, vücudunuzun yaptığınız her şeyi işlemesine ve sindirmesine gerek kalmaz, enerjisini başka yerlere harcayabilir yani evi temizler.
En az üç ayda bir yağı değiştirmeden BMW gibi güzel bir araba kullanmayı düşünmezsiniz. Yağımızı değiştirmezsek, lastiklerimizi dönmez ama biz yine de yüksek performans bekleriz. Bu sizce de çok mantıksız değil mi?
Peki bunu kimler mi yapmalı? Solunuzdaki, sağınızdaki kişiye, arkanızdaki ve önünüzdeki kişiye bakın ve sonra aynaya bakın, hepimizin yapması gerektiğini göreceksiniz.
Su Orucunu Bitirmek ve Oruç Sonrası Beslenme
Su orucunuzu bitirirken, olası sindirim problemlerinden kaçınmak için tekrar yemeye başlamalısınız. Bu orucu yaptığınız günlerin sayısına bağlı olarak vücudunuzu yavaş yavaş yiyeceklerle tanıştırabilirsiniz. Örneğin TheLifeCo’da su orucu tuttuğunuz her hafta için iki gün oruç tutmanızı şiddetle tavsiye ederiz.
Bu orucu sırasında sindirim sisteminiz tamamen dinlenir. Orucunuzu bitirmek, sindirim sürecini yeniden başlatmak demektir. Bu nedenle, yeşil meyve suyu smoothieleri veya sebze suyu gibi sıvılarla başlamayı düşünmelisiniz. Çiğnemeli ve besleyici olan kavunu da tercih edebilirsiniz.
Su orucunun sonrasında, yavaş ve güvenli bir şekilde çiğnemeli yemeklere geçmek vücudunuza sadece nazik davranmanızı değil, aynı zamanda yiyecekle ilişkinizde yeni bulduğunuz netliği hayatınıza entegre etme fırsatı da sağlar.
TheLifeCo merkezlerinde Su Orucu Programına katılmak için müşteri ilişkileri yöneticilerimizle görüşebilirsiniz.
Su Orucu Güvenli mi? Zararları Nelerdir?
Su orucu yapmak istediğinizde, yapmaya uygun olup olmadığınızı bir hekime danışmalısınız. Su orucunun potansiyel sağlık yararları olmasına rağmen, oruç tutmaması gereken veya su orucundan önce bir tıp uzmanından tavsiye alması gereken kişiler arasında yaşlı yetişkinler, 18 yaşın altındakiler ve:
- Yeme bozukluğu olanlar
- Olması gerektiği kilodan az olanlar
- Hamile veya emziren kadınlar
- Kalp problemleri olanlar
- Tip 1 diyabet hastası olanlar
- Kontrolsüz migren olanlar
- Kan nakli geçirenler
- Belirli ilaçlar kullananlar, doktoruna danışmalıdır.
Su Orucu Yapanların Yorumları Nelerdir?
TheLifeCo Phuket’te 21 günlük su orucu programımıza katılan Kathleen’in deneyimi bize ışık tutabilir. Kathleen 21 gün boyunca enerji seviyesinin düşmediğini, aksine arınmış ve yenilenmiş hissettiğini anlatıyor.
Kathleen’in olumlu geçen su orucu deneyiminin arkasında aslında daha önce başka detoks programlarını denemiş ve program öncesi vücudunu hazırlamış olması yatıyor. İşte Kathleen’in ağzından su orucu tecrübesi:
“İlk 3 gün zorlandım. Ancak 21 günü tamamlayabileceğime emindim. Kendi üzerimde baskı kurmadan hedefe odaklandım. 3 günün sonunda 7 günü tamamlamayı sıradaki hedefim olarak belirledim. Sonrasında kolaylıkla 10’uncu güne ulaştım. 14 günün sonunda biraz enerjimin düştüğünü hissettim, 21 güne ulaşabilmek için motivasyona ihtiyacım vardı. Bu yüzden biraz meditasyon yaptım, içten içe 21 günü tamamlamanın benim için doğru olan olduğunu biliyordum.
Programın son 3 gününe kadar neredeyse hiç açlık hissetmedim ve bunu düşündükçe hala şaşırıyorum. Su orucunda olmama rağmen neredeyse her gün sabah yürüyüşlerine katıldım, spor yaptım, yüzdüm ve tam zamanlı olarak çalışmaya da devam ettim. Tüm bunlara yetecek enerjim hala vardı. Ayrıca su orucu tutarken kolema ve kolon hidroterapileri de uyguladım Böylece su orucunun bana kazandırdığı arınma ve temizliği fiziksel olarak da desteklemiş oldum. Vücudumda su orucundan önce birikmiş olan toksinler tamamen uzaklaştırıldı.
Canım yalnızca TheLifeCo tesisinde gördüğüm sağlıklı, çiğ besinlerden çekti. Bunun dışında herhangi bir işlenmiş gıda veya hayvansal ürün istediğimi hatırlamıyorum.”
Su Orucunu Herkes Uygulayabilir mi?
Su orucu yapmak her ne kadar sağlık için faydalar taşısa da, bazı özel durumlarda kişinin vücuduna iyi gelmeyebilir. Bu durumları taşıyorsanız kilo vermek, detoks yapmak, yenilenmek için başka programları denemenizi öneriyoruz. Eğer;
- Yeme bozukluğunuz varsa veya geçmişte buna yatkınlık gösterdiyseniz,
- Çok zayıfsanız ve/veya yağ oranınız çok düşük ise,
- Hamile veya emzirme dönemlerindeyseniz,
- Migren gibi kronik bir şikayetiniz var ise,
- Yakın zamanda kan/ilik nakli geçirdiyseniz,
- Düzenli olarak kullandığınız ve gıda sonrası alınması gereken bir ilacını var ise su orucunu bir doktora danışmadan kesinlikle yapmamanızı öneririz.
Su Diyetinin İlk Günlerinde Neler Olur?
Su diyetini ilk kez yapıyorsanız, orucun ilk günlerinde alışılmadık açlığa bağlı gerginlik, sinir, stres, baş ağrısı, yorgunluk gibi etkiler gözlemlemek oldukça olasıdır.
Bu noktada günlük su alımının yaklaşık %30’unun besinlerden geldiğini unutmamak gerekir. Bu nedenle yüksek miktarda su tüketmek dahi, su orucu sırasında dehidrasyon benzeri belirtiler deneyimlemek her zaman olasıdır.
