Günlük hayatın stres verici unsurları depresif ve bunalmış hissetmemize ya da hayatın umduğumuz ve planladığımız şekilde gitmediğini fark etmemize sebep olabilir. Böyle zamanlarda, bizi daha iyi hissettirecek ve hayatımızdaki güzelliklerin ve iyiliklerin varlığını bize hatırlatacak şeylere ihtiyaç duyarız. Eğer anda kalmayı ve farkında olmayı başarabilirsek hayatımızdaki olumlu unsurları fark eder ve bunlar için minnettarlık hissedebiliriz. Peki şükran duygusunu pratik etmenin yolları nelerdir?
Yargılarınızın Farkına Varın
Öncelikle, negatif düşünmemize sebep olan yargılarımızın farkına varmamız gerekir. Yargılarımız bazen bizi karamsar düşünmeye iter. Mutsuzluğu hak etmediğimizi veya her zaman kötü şansa sahip olduğumuzu düşünebiliriz. Bu tip düşünceler bizi mantıklı hareket etmekten uzaklaştırır ve hayatımızdaki olumlu şeylere odaklanmamıza engel olur.
Yargılarımızın farkına vardıktan sonra zihin yapımızı daha olumlu bir yöne doğru çevirmemiz ve şükran duygusu ile hareket etmemiz gerekir. Sabah uyandığımızda kendimize bugün olumlu şeylere odaklanacağımızı ve olaylara iyi tarafından bakacağımızı hatırlatabiliriz. Bu, olumsuz yargılarımızdan kurtulmamıza yardımcı olur ve mutlu olmak için duymuş olduğumuz şükran sayesinde bir adım daha atarak daha huzurlu hissetmeye başlarız.
Bilinçli Farkındalık (Mindfulness) Pratikleri Yapın
Bir başka yöntem, bilinçli farkındalık (mindfulness) pratikleri yapmaktır. Böylece her detayı adım adım fark etme şansımız olur. Yani, olumlu şeyleri bütün dikkatimizle gözlemleyebilir ve şükran duymak için daha fazla nedene sahip olabiliriz. Örneğin, balkonda hava alırken yüzümüze vuran güneşi, yan komşudan gelen huzur verici müziği veya içtiğimiz çayın tadını bile fark edebiliriz. Bütün bunlar bize daha fazla minnettarlık duygusu ve mutluluk getirir.
Şükran Duyduklarınızın Bir Listesini Çıkarın
Şükran duygusunu daha somut bir şekilde pratik etmek istersek şükran duyduğumuz şeylerin bir listesini oluşturabiliriz. Bu günlük olarak düzenli bir şekilde veya ihtiyaç duyduğumuz anda da yapılabilir. Bu liste yeni bir işe girmek veya sahip olduğumuz yakın bir arkadaşımızın varlığından memnun olmak gibi daha büyük şeyleri de, yediğimiz sağlıklı bir akşam yemeği ve dışarıdaki güzel hava gibi küçük maddeleri de içerebilir. Bunları yazarak ifade etmek eksikliğini çektiğimiz şeylere veya negatif olaylara odaklanmak yerine zihin yapımızı değiştirerek hayatımızdaki pozitif şeylerin değerini anlamamızı sağlar.
Tüm bunların yanında, kendimizi şükran duygusunu yaşamak için zorlamamamız çok önemlidir. Bunun yerine bu duygunun yukarıda anlatılan öğretileri kullanarak farkındalık ve kabulleniş ile kendiliğinden ortaya çıkmasına izin vermeliyiz. Siz de bu pratikleri günlük hayatınıza uygulayın ve bu şekilde düşünmenin mutluluğunuza ve hayattan aldığınız zevke olan faydasını gözlemleyin.
Şimdi, varlığına minnettar olduğunuz şeyleri düşünün. Gözlerinizi kapatın küçük veya büyük her detayı hatırlamaya çalışın ve bu detayların oluşturduğu şükran duygusunu hissedin!
Duygusal Denge
Stresli olduğumuzda duygusal dengemizi nasıl koruruz?
Stresli durumlar ve günlük hayatın getirdiği meşguliyet insanların birden fazla şeyle aynı anda başa çıkmasını gerektirir. Bu durum taşıyabileceğinizden fazla yük anlamına gelir. Bu sebeple bazı insanlar problemlerden kaçarak ya da onları bastırarak onlardan kurtulmayı seçerlerken bazıları ise yoğun bir şekilde problemlerine bağlanırlar.
Bu durumlarla başa çıkmak için “duygusal denge” kurabilme yeteneğimizi kullanabiliriz. Soyut bir kavram gibi görünse de bunu hayatımıza uygulamamıza yarayan pek çok farklı teknik vardır. Yine de öncesinde bu kavramın ne anlama geldiğini öğrenerek başlayalım. İstemediğimiz bir durumla karşılaştığımızda otomatik olarak bazı tepkiler gösteririz. Örneğin; kızgınlık, endişe, korku vb. Duygusal denge sağlamak bize esneklik elde etmeyi ve bedenimizle aklımız arasında bir denge kurmamızı sağlar. Diğer bir deyişle, bize, negatif duygu ve düşüncelere saplanıp kalmadan onlara cevap vermeyi öğretir. Duygusal denge sağlamayı bilmek ve uygulamak uykumuzun kalitesi, konsantrasyonumuz, bilincimiz, motivasyonumuz ve dolayısıyla mutluluğumuz için önemlidir.
Duygusal dengeyi sağlamak için bazı öneriler:
Duyguyu tanımlamak: Tam olarak ne hissettiğinize odaklanın ve bunun vücudunuzu nasıl etkilediğini fark edin. Gözlerinizi kapatmak ve gerginliğin vücudunun hangi bölgesinde olduğunu anlamaya çalışmak yardımcı olabilir.
Duyguyu kelimelere dökmek: “Endişeliyim.” “üzgün hissediyorum.” gibi cümleler kurmaya hazır olun. Bu sayede otomatik olarak verdiğiniz reaksiyondan uzaklaşır ve daha bilinçli bir şekilde duygularınızı tanımlamış olursunuz.
Şükran duymak:Hayatınızda var oldukları için şükrettiklerinizi düşünün. Özellikle üzgünken ve endişeliyken bunu yapmak zor olabilir ama denemek bu noktada oldukça gereklidir. Şükredebilmek, hayatın sadece kötü ve talihsiz olaylardan ibaret olmadığını görmenizi ve olaylara daha iyimser taraftan bakmanızı sağlayacaktır.
Bakış açısını değiştirmek:Biliyoruz ki bu durum düşünüldüğü kadar kolay değil, ama denemeye değer! Bir duyguyu çok yoğun bir şekilde hissettiğinizde “durdur” butonuna basmayı deneyin, yüzünüzü yıkayın ve o duygularınızla aranıza ihtiyacınız olduğu kadar mesafe koymaya çalışın. Bu durum, daha tarafsız bir şekilde düşünmenize yardımcı olabilir.
Hareket etmek: Fiziksel hareket her zaman işe yarar! Maraton koşusuna katılmak zorunda değilsiniz, bazen sadece esneme hareketleri veya ufak bir yürüyüş bile işe yarayabilir. Önemli olan, bu hareketleri günlük rutininin bir parçası haline getirmek. Hareket etmek enerjinizi ve konsantrasyonunuzu artırır!
Bunların dışında, duygu düzenleme ve stres toleransı pratikleri de duygusal dengeyi sağlamak için kullanılabilir. Duygu düzenleme, duyguyu tanımlamak, onu yargılamadan fark etmek, daha sonrasında bu duyguyu ihtiyaç duyulduğu anda değiştirmek demektir. Örneğin, bir duygunun yarattığı gerilimi meditasyon, yoga veya nefes egzersizleri ile değiştirmek bir duygu düzenleme tekniğidir.
Sıkıntı toleransı ise rahatsızlık veren bir durumu kabul etmek, onun verdiği acıyı yönetmeyi öğrenmek demektir ve aynı zamanda kişinin başa çıkma kapasitesini artırır. Fakat bu, durumu değiştirmemeyi kabul etmek anlamına gelmez, aksine durumla başa çıkmak için daha fazla çözüm üretmeye yardımcı olur. Mindful nefes egzersizleri ve mindful dinleme gibi pratikler sıkıntı toleransı eşiğini artırabilir.
Hayat sadece mutlu ve eğlenceli anlardan ibaret değildir, aynı zamanda üzüntülü, korku veren ve sinirlendiren anları da içinde barındırır. Burada önemli olan negatif olaylarla nasıl başa çıkabileceğini bilmek ve onların duygulara zarar vermesine izin vermemektir. Bu sebeple, yukarıda bahsedilen yöntemler ruhsal sağlığın korunmasına yardımcı olur.
Kısaca, stresli olduğunuza farkında davranın ve hayatı olduğu gibi kucaklayın!