Sabahları kendinizi yorgun hissediyorsanız, tüm gün yorgunsanız, unutkansanız veya stresliyseniz ya da sebepsiz yere kilo alıyorsanız bunun nedeni toksik madde birikimi olabilir. Vücutta çoğalan toksik maddeler birçok ciddi sağlık sorununun nedenlerinden biri olup günlük yaşamı olumsuz etkilemektedir. Kimyasalların insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında çok az şey bilinmektedir. Özellikle çocukluk ve hamilelik döneminde kimyasal karışımlara uzun süreli, düşük düzeyde maruz kalmanın etkileri konusunda artan bir endişe vardır. Poliklorlu bifeniller ve kloroflorokarbonlar gibi uzun süre etkili kalıcı kimyasallar ve inşaat malzemeleri gibi dayanıklı yapılarda kullanılan kimyasallar, daha sonra üretim sırasında risk oluşturmaya devam edebilir.
Sağlığa uzun vadede zarar veren toksik maddeler genellikle karaciğerde, bağırsaklarda, damarlarda, lenf düğümlerinde, tükürük bezlerinde ve akciğerlerde birikir ve kontrol edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ağız, nefes ve deri yoluyla vücuda giren ağır metaller doğal yollarla vücuttan atılamaz. Ağır metaller böbrek, karaciğer, bağırsak, akciğer ve ter gibi boşaltım sisteminden atılamadığı için vücutta birikerek yüksek dozlara ulaşarak çok ciddi hastalıklara neden olabilir.
Toksik Madde Nedir?
Zehirli madde anlamına gelen toksik madde, normal fizyolojik ve biyokimyasal mekanizmaları bozan ve ağız, solunum, deri ve bulaşıcı organizmaları istila ettiklerinde birçok organizmayı öldüren kimyasallardır. Zehirli maddeler katılar, sıvılar, gazlar veya spreyler şeklinde bulunabilir. Sağlık için tehlike oluşturan bu maddeler uzun vadede ciddi organ hasarı, işlev bozukluğu ve iltihaplanmaya sebep olabilir.
Bir kişi için zararsız ve hatta faydalı olan maddeler veya ilaçlar, bir başkası üzerinde zararlı veya toksik etkilere sahip olabilir. Örneğin, aspirin tek başına iyi bir etkiye sahiptir, ancak aşırı doz ölümcül olabilir. İlaçlar (vitaminler ve takviyeler dahil), deterjanlar, tarım ilaçları, böcek öldürücüler, antifriz vb. arabalarda, bitkilerde, hayvanlarda, yiyeceklerde (özellikle mantarlarda), karbon monoksit ve kurşunda kullanılan kimyasallardır.
Toksik Maddelerin Etkileri Nelerdir?
Günümüz dünyasında ister istemez belirli miktarda toksik maddeye maruz kalırız. Fakat toksinler sağlıklı insanlarda bir anda zehirlenme gibi hızlı ve etkili olumsuz sonulara sebep olmaz. Bu durum üç şekilde açıklanabilir.
- Günlük kullanılan gıdalardaki zararlı elementlerin konsantrasyonları çok düşüktür ve etkili olması için uzun bir süre boyunca büyük miktarda tüketilmesi gerekir. Günlük diyetiniz çeşitli besinler içeriyorsa, toksik madde içeren yiyecekleri çok miktarda kullanmamalısınız. Zehirlenme veya kronik hastalık riski yoktur.
- Diyet, çok az miktarda zararlı element açısından zenginse, insan organizması bunu tolere edebilir. Kullanılan zararlı elementlerden herhangi biri gerekli olan miktarı geçerse zehirlidir.
- Kimyasallar arasında antagonistik etkileşimler vardır. Bu toksik etkilerden birinin diyette diğerinin varlığında etkisiz olma olasılığı vardır.
Örneğin, kadmiyumun diyetteki toksik etkileri yüksek çinko içeriği ile azaltılır. Benzer şekilde magnezyum ve demir, bakır ve molibden, selenyum ve cıva, kurşun ve demir arasında antagonistik etkileşimler mevcuttur. Aynı şekilde iyot, bazı goubatrojen bileşiklerinin, antioksidanların, nitrojen ve halojenlerin aktivitesini inhibe eder. Bu nedenle, gıdaların bileşimine çok düşük konsantrasyonlarda ve çeşitli şekillerde giren toksik madde, dengeli bir diyet uygulayan normal sağlıklı insanlar için tehlike oluşturmaz. Ayrıca hazırlama, temizleme ve pişirme işlemi bazı tehlikeli maddelerin etkilerini azaltır.
Toksik Maddeler Vücuda Nasıl Girer?
Toksinler, soluma, vücut teması veya gıda yoluyla dışarıdan emilebilir. Çevresel ve yaşam tarzı faktörlerinin dış toksin seviyeleri üzerinde önemli bir etkisi vardır. Metabolizma aktif olduğu sürece vücudunuz toksin üretecektir. Ne zaman nefes alsanız, hücreleriniz enerjiye dönüştürülen glikozu yakmak için oksijen kullanır. Bu süre zarfında sağlıklı hücrelere saldıran ve yapılarını tahrip eden serbest radikaller oluşur. Vücut tarafından üretilen toksik madde, metabolik reaksiyonlardan, bağırsak bakterilerinden ve duygusal koşullardan kaynaklanabilir.
Bağışıklık sistemi, karaciğer ve böbrekler toksinleri gidermek için birlikte çalışır, ancak onları çıkarmak karaciğerin görevidir. Toksin seviyeleri vücudun onları yok etme yeteneğini aştığında, toksinler vücuttan atılana kadar depolanır. Toksinler vücutta yıllarca olumsuz belirtilere neden olmadan saklanabilir. Toksik madde önce karaciğerden geçer ve vücuttan atılmaya hazır olmadan önce çeşitli kimyasal reaksiyonlara girer. Bu toksinler deriden terden, bağırsaklardan dışkıdan ve böbreklerden idrarla atılır. Karaciğer, böbrekler ve bağırsaklar çalışmıyorsa, toksinlerin vücuttan tamamen atılmadığı anlamına gelir. Bunun uzun vadeli olumsuz sağlık etkileri vardır.
Toksik maddeler vücuda esas olarak deri, akciğerler, gastrointestinal sistem ve enjeksiyon yollarıyla girer. Bu yollardan, biyofilmlerden ve dolaşımdan giren toksik maddelerin sistemik etkilerini gösterir. Oradan etkili yerlerine götürülmeleri gerekir. Bu nedenle aynı maddenin toksisitesi giriş yoluna da bağlıdır. Bazı toksik madde ile temas eden yüzeylerde lokal etkiler gözlenir. Tahriş edici maddelerin ve aşındırıcıların ağızdan girişi mide mukozasında, deri ile temas halinde kostik asitlere ve bazlara maruz kalan deride ve solunum yollarının zarlarında lokal etkilere sahip olabilir. Sağlığınızı ve yaşam kalitenizi artırmak için senede en az bir kere Master Detoks Programı‘na katılabilir ve toksik maddeleri vücudunuzdan atabilirsiniz.
Yeme içme alışkanlıklarımızdan soluğudumuz havaya kadar aklımıza gelen her konuda toksinlerin etkilerini ortadan kaldırmaya çalışmamız gerekmektedir. Nasıl bir çevrede yaşıyorsunuz? Günlük hayatınızda nasıl ürünler tüketiyor veya kullanıyorsunuz? Kullandığımız ve tükettiğimiz bütün ürünler toksik alımımızın en büyük sebeplerinden biridir.
Toksinlerin etkileri zararlı olarak adlandırılan kimyasallar veya zehirlerdir.
Toksik alımının ana kaynaklarını aşağıda görebilirsiniz:
Gıdalar
Toksik besinler, içerisinde katkı maddesi bulunan, genetiği değiştirilmiş ve (RED 40) gıda boyası ve kimyasal maddeler (MSG ve aspartam) içeren yiyeceklerdir. Bu nedenle bu gıdaları almadan önce kendinize kırmızı ışık yakmalısınız. Bir diğer toksin kaynağı ise alkoldür. Alkol barındıran içecekler toksik olarak nitelendirilebilecek sülfit içermektedir. Toksinleri zirai ilaçlara maruz kalmış ve konvansiyonel tarıma dayanarak yetiştirilmiş sebze ve meyvelerden de alabiliriz. Güncel toksin tartışımlarından biri de yiyeceklerde bulunan ve bazı besinlerle birlikte yediğimiz cıvadır. Yüksek oranda cıva hastalıklara ve hatta ölüme bile yol açabilir. Toksinlerin etiklerinden uzak durmak için mevsiminde, işlenmemiş yiyecekler yemeyi tercih edin ve imkanınız var ise organik tarımla yetiştirilmiş yiyeceklere yönelin.
Güzellik Ürünleri
Kozmetik, güneş kremleri, nemlendiriciler, parfümler, deodorantlar, ve şampuanlar gibi güzellik ürünleri içeridindeki kimyasal toksin ve katkı maddeleri, deri tarafından hızlıca absorbe edilmekte ve sonrasında kana karışarak zaman içerisinde hızlıca yükselen toksin birikimine neden olmaktadır. Güzellik ürünleri için alışveriş yapmadan önce mutlaka etiketini okuyun ve mümkünse organic ürünler kullanmaya özen gösterin. Yiyemeyeceğiniz bir şeyi bedeninize de sürmemeniz gerektiğini hatırlayın.
Temizlik Malzemeleri
Deterjan, beyazlatıcı ve yumuşacı gibi yaşam alanlarımızı ve kıyafetlerimizi temizlemek için kullandığımız malzemeler vücudumuza çok ciddi zararlar veren toksin etkileri içermektedir. Aynı zamanda bu ürünler soluduğumuz havanın kirlenmesine neden olmakta ve derimizi olumsuz etkilemektedir. Bu ürünler yerine doğal ve organik olan ürünleri kullanmayı tercih etmek bedenimizi toksinlerden koruduğu gibi dünyaya da kibar davranmamızı sağlayacaktır.
Hava
Toksik gaz ve kimyasallar maalesef hayatımızın zorunlu bir kısmı haline gelmiştir. Soluduğumuz hava, zaman içerisinde endüstriyel emisyonlar ve araçlar nedeniyle kir ve toksinlerin etkileri ile doldu. Maruz kaldığımız bir diğer toksin ise sigaradır. Tütün ürünleri bedenimizi negatif yönde etkileyen pek çok farklı toksik bileşeni içermektedir. Evinizde ve iş yerinizde havayı temizlemek için toksinleri arındırmaya yardımcı hava arıtma cihazı kullanın ve bu alanlarda bitki bulundurduğunuza emin olun.
Su
Çoğu ülkede çeşme suyu, içmek bir yana ellerimizi dahi yıkayamayacağımız, dişlerimizi fırçalayamayacağımız kadar çok kimyasal içermektedir. Bu tarz sular beyazlatıcı, klor, amonyak ve florür gibi bir çok zararlı kimyasal içermektedir. Bu tarz suları kullanarak duş aldığımızda, ellerimizi ya da bulaşıklarımızı yıkadığımızda sağlığımızı riske atmış oluruz. Plastik şişeler ise plastikte bulunan dönüştürücü ve kanser riski taşıyan maddeler nedeniyle oldukça zararlıdır. Bu tehlikelere karşı koymanın en iyi yolu su arıtma cihazı kullanmaktır.
Kendinizi Arındırın!
Bedenimiz, toksinleri karaciğer, böbrekler, bağırsakları ve pek çok farklı sistemi kullanarak işler ve ter, idrar ve dışkı yoluyla elimine etmeye çalışır. Organlarınıza iyi bakmanız ve düzenli olarak egzersiz yaparak, masaj yaptırarak, bol su içerek kendinizi arındırmanız büyük önem taşımaktadır.
